Demokratik Sivil-Asker İlişkileri Kapsamında TSK’nın Dönüşümü - Yusuf Alabarda
15 Temmuz Darbe Girişimini Bürokratik Cemaatçilik Üzerinden Anlamak - Salih Zeki Haklı
Darbeler ve Batı Medyası: 28 Şubat Darbesi Üzerinden Bir Analiz - Şeyma Akın
15 Temmuz ve Türkiye’nin Siyasal Kültürü: Siyasî Partiler Özelinde Bir Değerlendirme - Atilla Yayla
Türkiye’deki Suriyeli Kadınlar: Mevcut Durumları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri - H. Deniz Genç & Duygu Öztürk
Paranın Doğası ve Türleri Üzerine Bir İnceleme - Hakan Şahin
Politik Kapitalizm - Randall G. Holcombe
Frank A. Fetter: Unutulmuş Bir Dev - Jeffrey M. Herbener
Gündem reformları somutlaştırmak olmalı
Son sayımızı “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Demokrasinin Anlamı” başlığıyla sizlerle buluşturmuştuk. Muhteşem bir özgürlük ve onur mücadelesi olan bu tarihi hadise üzerine düşünmeye ve tartışmaya devam edeceğiz. Ama bununla eşzamanlı olarak, bir daha 27 Mayıs, 12 Eylül ve 15 Temmuz türü bir kötülükle karşılaşmamak için ne yapmalı, nereden başlamalı sorusuna da cevap aramalıyız. Çünkü militarizme karşı verilen başarılı mücadeleye rağmen hâlâ ordunun geniş kapsamlı demokratik reformu gerçekleşmiş değil ve benzer girişimlerin tekrar yaşanmaması için devletin sivil ve askerî kurumlarının nasıl bir dönüşüme tabi tutulması gerektiğini daha fazla konuşmamız gerek.
Bu çerçevede ilk yazımız, “Demokratik Sivil-Asker İlişkileri Kapsamında TSK’nın Dönüşümü” başlığıyla savunma ve güvenlik uzmanı Yusuf Alabarda’ya ait. Siviller ve askerler arasındaki tarihsel ilişkiden hareketle geçmişten günümüze güvenlik reformları hakkında bilgi veren Alabarda, 15 Temmuz sonrası askerî bürokraside gerçekleştirilen reformları inceliyor ve demokratik sistemin sağlıklı şekilde işleyebilmesi için askeriyenin sivil iktidarın gözetim ve denetimine bağlı bulunmasının önemine işaret ediyor.
Salih Zeki Haklı ise “15 Temmuz Darbe Girişimini Bürokratik Vesayet Üzerinden Anlamak” başlıklı yazısında 15 Temmuz sonrasında sivil bürokrasinin demokratik denetim ve gözetimini konu alıyor. Haklı, Tanzimat döneminden itibaren bürokrasinin cemaatçi bir iyi anlayışına benzer anlayış ekseninde örgütlendiğini ve bu haliyle kendisini sivil iktidar ve toplumun üzerinde gören bir zihniyet dünyasını ve kurumsallaşmayı yansıttığını ifade ediyor.
Şeyma Akın’ın “Darbeler ve Batı Medyası: 28 Şubat Darbesi Üzerinden Bir Analiz” başlıklı yazısında da, 28 Şubat post-modern darbesinden sonra Batı medyasının 28 Şubat darbesini ve demokratik yollarla seçilen siyasî iktidara yönelik ithamları meşrulaştıran yayınları, bir hayli zengin örneklerle ortaya koyuluyor. 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Batı medyasının Türkiye’deki demokratik siyasete vermekten imtina ettiği desteğin 15 Temmuz Darbe Girişimiyle ilgili bu sayıdaki son yazı Atilla Yayla tarafından kaleme alındı. Yayla, 15 Temmuz gecesi siyasî partilerin ve seçmenlerinin gösterdikleri tepkiyi “15 Temmuz ve Türkiye’nin Siyasal Kültürü: Siyasî Partiler Özelinde Bir Değerlendirme” başlıklı makalesinde inceliyor. Siyasal sistemin işleyişinde etkili olan unsurların siyasal kültürün nüvesini teşkil ettiğini ifade eden Yayla, bu yazısında 15 Temmuz gecesi yaşanan hadiselerin siyasal kültürümüzü nasıl etkileyeceğini değerlendiriyor.
Liberal Düşünce Dergisi her sayısında sığınmacılarla ilgili yazılara yer vermeye ve bu konuyla ilgili meselelerin tartışıldığı bir zemin olma çabasına devam ediyor. Bu sayımızda ise H. Deniz Genç ve Duygu Öztürk’ün Suriyeli sığınmacı kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çeken “Türkiye’deki Suriyeli Kadınlar: Mevcut Durumları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı yazısını yayınlıyoruz. Suriyeli sığınmacıların üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğu göz önüne alındığında, Suriyeli sığınmacıların yaşadıklarının sorunların aslında büyük ölçüde kadınların yaşadıkları sorunlar olduğu anlaşılabilir. Sığınmacıların özgürlük, adalet ve huzur içinde yaşayabilmeleri için Liberal Düşünce’nin bundan sonraki sayılarında da sığınmacılarla ilgili çalışmaları, makale ve raporları yayınlamaya devam edeceğiz.
Bu sayının son üç yazısını ise iktisadî konulara ayırdık. Bunlardan ilki Hakan Şahin’in “Paranın Doğası ve Türleri Üzerine Bir İnceleme” başlıklı makalesi. Paranın ekonomik ve sosyal ilişkilerdeki önemine ve onun hayatımızda nasıl farklı şekillerde yer edindiğine işaret eden Şahin, paranın özellikleri ve felsefesi hakkında oldukça farklı ve öğretici bir yazı kaleme almış.
Ünsal Çetin ise bu sayı için Jeffrey M. Herbener’in “Frank A. Fetter: Unutulmuş Bir Dev” başlıklı yazısını tercüme etti. Herbener’in makalesi, Avusturya Okulu’nun önemli temsilcilerinden Frank Albert Fetter’in değer, ücret ve parayla ilgili görüşlerinin altını çiziyor. Sağlıklı ekonomik gelişme ve sosyal ilişkilerin tesisi için refah devleti anlayışı yerine serbest piyasa ekonomisinin taşıdığı önemi vurguluyor.
Bu sayımızın son yazısı ise Randall G. Holcombe’ye ait. Atilla Yayla’nın tercüme ettiği ve siyaset ile ekonomi arasındaki ilişkinin mahiyetini izah etmeye çalışan “Politik Kapitalizm” başlıklı yazıda, ekonomik gelişmeler ve siyasî karar alıcıların performansı ele alınıyor.
İyi okumalar.