Liberal Düşünce Dergisi'ne Abone Ol
İçindekiler
MAKALELER
Bir “Cemaat” Terör Örgütüne Nasıl Dönüştü? Gülen Cemaati’nin
Eski Grup Üyelerinin Anlatımına Dayalı Değerlendirilmesi
Yasemin Abayhan
Rüya Metaforu Üzerinden Din İstismarı: FETÖ Örneği
Hüseyin Arslan
Öncesi ve Sonrasıyla Türkiye’nin 15 Temmuz Vakası
Atilla Yayla
Bir Terör Aparatı Olarak Medya:
“Dink Suikastı” ve “15 Temmuz Darbe Girişimi” Örneği
Devrim Özkan
“Kendiliğindenlik-Güdümlülük” Tartışmaları Çerçevesinde
15 Temmuz’a Bakmak
Fatih Ertugay & Ali Çiçek
Uncovering Western Efforts for Cultural Hegemony
over Turkey’s July 15 Coup Attempt
Burak Başkan
KİTAP DEĞERLENDİRMESİ
Şanlı Direniş 15 Temmuz, Atilla Yayla
Mesut Koçak
YORUM
Bir Sivil Beraberlik Olarak Devlet
Ömer Çaha
ÇEVİRİ
Tüketicinin Korunması
Daniel B. Klein
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana en sarsıcı deneyimini yaşadı. 15 Temmuz 2016 tarihinde askerî bir darbe teşebbüsüyle yüz yüze geldi. Bu darbe girişimi son 15 yıldır iktidarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisince oluşturulan ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından temsil edilen iktidar bloğuna karşı yapılmıştı. Darbe girişimi kanlı oldu ama büyük bir toplumsal direnişle bastırıldı.
Genel olarak Türkiye tarihinde ve özel olarak Cumhuriyet döneminde birçok darbe ve darbe teşebbüsü yaşanmış, haklar ayaklar altına alınmış, bireyler katledilmiş ya da hapsedilmiş ve nihayetinde Türkiye’nin sosyal ve iktisadî gelişimi akamete uğratılmıştır. Bununla birlikte 15 Temmuz’da devreye giren darbe mekaniği sadece meşru hükümeti yıkmakla sonuçlanmayacak ve Türkiye’yi derin bir kaosun içine sürükleyebilecek özellikler barındırmaktaydı.
15 Temmuz’da yaşanan yıkım hareketi, Türkiye’yi yöneten siyasî kadronun kararlı tutumu ve daha da önemlisi, Türk halkının göstermiş olduğu büyük direnişle engellenerek, tarihte az rastlanan bir irade beyanıyla “darbecilik zihniyet”ine esaslı bir darbe vurulmuştur. Türk halkı darbecilere karşı göstermiş olduğu direnişle, cesaretini ve demokratik olgunluğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Demokrasinin toplumsal bir değer ve siyasal bir yönetim felsefesi olarak benimsendiğini gösteren 15 Temmuz direnişi ve ortaya çıkan toplumsal duyarlılık, devletin kurumlarını da demokratik dönüşüme tâbi tutacak enerjiyi açığa vurmuştur. Ortaya çıkan bu yaratıcı siyasal iklimi olumlu değerlendirecek ve buna bağlı olarak darbeciliği siyaset pratiğimizde ortadan kaldıracak entellektüel çabalara ihtiyaç duyduğumuz ortadadır.
Türkiye’nin gelişimini, dönüşümünü ve sahip olduğu demokratik değerler sistemini yeniden ele alıp değerlendirmeyi mümkün kılacak fikir beyanlarına duyulan ihtiyaç ortadadır. Bu yönde ortaya konan her türlü çaba daha iyi bir toplumda yaşama arzusunun hem ifadesi hem de gereğidir. Bu çerçevede ortaya konacak eserler sinemadan edebiyata, resimden müziğe kadar birçok alanda teşekkül etmelidir. Liberal Düşünce böylesine misyonun gereği olarak 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında bilimsel değerlendirmeleri yazım hayatımıza kazandırmayı amaçlamıştır.
Liberal Düşünce dergisi 15 Temmuz darbe girişiminin 1. Yılında bilimsel değerlendirmeye tabi tutulan akademik yazılara bu sayıda yer vererek, darbeyi olduğu kadar darbeciliği de eleştiren ve analiz eden eserlerin ortaya çıkmasına katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan 87. sayımızın ilk yazısını, Yasemin Abayhan’ın FETÖ içerisinde belirli bir süre yer almış kişilerin örgütle ilgili anlatımları üzerinden gerçekleştirdiği FETÖ analizi teşkil etmektedir. Örgütün hangi psikolojik araçlar ve yöntemler üzerinden mensuplarını radikalleştirdiklerini ve harekete geçirdiklerini anlamak açısından Abayhan’ın makalesi oldukça önemli analizler sunmaktadır.
Sayımızın ikinci yazısı Hüseyin Arslan’a ait. Arslan, FETÖ’nün ve örgüt elebaşının militanlarını istediği şekilde kontrol edebilmek için rüyaları nasıl kullandığını anlatmaktadır. 15 Temmuz sonrası örgütün üst kademesinin hâlâ rüyalar üzerinden üyelerini birarada tutmaya ve de harekete geçirmeye çalıştığı düşünüldüğünde, bu konunun ne denli önemli olduğu açıkça görülmektedir. Atilla Yayla ise 15 Temmuz’un siyasal ve toplumsal hayatımız açısından taşıdığı değeri anlattığı yazısında, başarısız darbe girişiminin Türkiye’yi yönetilemez ve yaşanılamaz bir yer haline getirmeyi amaçladığını, fakat siyasal, toplumsal ve bürokratik direniş neticesinde bu korkunç planın başarısızlığa uğratıldığını ifade etmektedir. Yayla, yazısında ayrıca FETÖ’nün zihniyeti ve örgütsel yapısıyla ilgili çarpıcı bilgilere yer vermektedir.
Terörizm çalışmalarında en yoğun tartışılan konuların başında medya ve terör arasındaki ilişki gelir. Bu sayımızda da bu ilişkiyi ele alan iki yazı bulunmaktadır. Konuyla ilgili ilk yazı Devrim Özkan’a ait. Özkan, FETÖ’nün faaliyetlerini etkin bir biçimde sürdürebilmek için bünyesindeki medya araçlarını nasıl kullanmış olduğunu ele almaktadır. Konuyla ilgili bir diğer yazı ise Burak Başkan’a ait. Başkan, İngilizce kaleme aldığı yazısında, 15 Temmuz darbe girişiminin Batı medyasında nasıl değerlendirildiğini izah etmektedir. Batı medyasının ‘radikal-reformist Müslüman’ ayrımı üzerinden uygun gördükleri kişileri olumlu, görmedikleri kişileri ise olumsuz göstermek suretiyle kendi ülkelerinin çıkarlarını nasıl koruduğunu söylem analizi yöntemiyle değerlendirmektedir.
Fatih Ertugay ve Ali Çiçek, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan Türk toplumunun hangi motivasyonlar üzerinden harekete geçtiğini karşılaştırmalı şekilde incelemektedir. Ertugay ve Çiçek’in yazısı Türkiye’deki farklı düşünce çevrelerinin 15 Temmuz’a nasıl baktıklarını ve onu nasıl değerlendirdiklerini anlamak açısından da önemli veriler sunmaktadır.
Her sayımızda kitap değerlendirmelerine yer vermeye çalışıyoruz. Bu sayımızda ise Atilla Yayla’nın Şanlı Direniş 15 Temmuz kitabını değerlendiriyoruz. Mesut Koçak tarafından kaleme alınan yazıda, Yayla’nın 15 Temmuz’un taşıdığı anlama ilişkin tahlillerinin yanı sıra FETÖ’yle ilgili çok yönlü analizlerine işaret ediliyor. Yorum bölümümüzde Ömer Çaha’nın‘Bir Sivil Beraberlik Olarak Devlet’ başlıklı makalesi yer alırken, tercüme bölümümüzde ise Daniel B. Klein’in ‘Tüketicinin Korunması’ başlıklı yazısı bulunmaktadır.
Liberal Düşünce önümüzdeki sayısında ise Ekim Devrimi’ni dosya konusu olarak belirledi. Malumunuz bu sene Ekim Devrimi’nin 100. Yıldönümü. Bu vesileyle sosyalist düzenin hayalden gerçeğe dönüştüğü bu devrimin ve devrime ilham kaynağı olan sosyalist düşüncenin dünyadaki ve ülkemizdeki yansımaları ele alınacak. Web sitemizde duyurulan ve ayrıca derginin son sayfasında yer alan konu başlıklarıyla ilgili çalışmalarınızı 1 Ekim tarihinden önce bekliyoruz.
Okumanız ve istifade etmeniz dileğiyle!
Alim Yılmaz
Sayı Editörü