Liberal Düşünce Topluluğu Azerbaycan’da bulunan muhalif partilerden Millî İstiklâl Partisi ve İsveç Koalisyon hükümetinin ortağı Mutedil Parti (Moderate Party)’ye bağlı çalışan Jarl Hjalmarson Vakfı ile işbirliğinde 13 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da Marmara Otel’de bir müzakere toplantısına evsahipliği yaptı.
Tarihi ve kültürel ortaklıklara sahip olan Türkiye ve Azerbaycan’da özgürlüğün, adaletin, barışın ve refahın tesisi için çoğulcu, demokratik bir sistem içinde, sivil toplumun güçlendirilmesi ve serbest piyasa ekonomisinin kurumlarını oluşturulması oldukça önemlidir. Bu çerçevede, toplantı, hem ortak tarihimize yeni bir bakışla ortak siyasi, sosyal ve ekonomik problemler için çözüm yollarını tartışmak hem de sivil alandaki işbirliği olanaklarını artırmak için düzenlendi.
Jarl Hjalmarson Vakfı kıdemli danışmanı Thomas Cumhur Gür moderatörlüğünde yürütülen Konferansın açış konuşmalarını Azerbaycan Milli İstiklal Partisi Genel Başkanı Yusif Baghırzade, Jarl Hjalmarson Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Göran Lennmarker ve Liberal Düşünce Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bican Şahin yaptı. Ardından, Liberal Düşünce Topluluğu kurucularından Prof. Dr. Atilla Yayla, kollektiviteyi veya bireyi esas alan temelde iki sistemin var olduğunu vurgulayan aynı zamanda toplantının ana hatlarını belirleyen bir giriş konuşması yaptı. Konuşmasında, bireyin özgür oluşu, eylemlerinin ve kaynakların transferinin zora dayanmaması ve liberal demokrasinin işleyişine imkan verecek minimal devlete razı olunmasının açık topluma öncülük eden bireyci sistemin genel özelliklerini oluşturduğunu kaydetti.
“Liberal Demokrasiye Geçiş: Otoriteryenizme karşı mücadele ve açık toplumun tesisi” konulu ilk oturum Avrupa İstikrar İnisiyatifi (ESI) Başkanı Gerald Knaus, siyasi danışman ve bir düşünce kuruluşu olan Timbro’nun eski başkanı Cecilia Stegö Chilo, Yusif Baghırzade ve Stratejik Düşünce Enstitüsü Demokratikleşme Programı Koordinatörü Murat Yılmaz’ın konuşmalarıyla başladı ve diğer katılımcıların katkılarıyla devam etti.
Bu oturumda ortak değerler kulübünü beraber geliştirmek için Azerbaycan’ı Avrupa’nın gündeminde tutacak bir stratejinin varlığından bahsedildi. Ayrıca, eğer insanlar desteklemezse açık toplumların ayakta kalamayacağı vurgulandı. Azerbaycan’ın Sovyetlerin yıkılmasının ardından demokrasiye geçen ilk devlet olduğu hatırlatıldı. Öte yandan, Azerbaycan ifade ve basın özgürlüğünü sağlamada, sivil toplumu oluşturmada ve rüşveti ortadan kaldırmada başarılı olamadığı kaydedildi. Katılımcılar yaklaşan seçimlerde siyasi partilerin demokratik süreçleri takip etmelerinin ve siyasi özgürlük için çalışmalarının zorunlu olduğunu belirtti. Bazı katılımcılar Türkiye’nin 1950’de çok partili hayata geçtiğini fakat liberal demokrasiye geçmek için tam bir irade göstermediğinden söz etti.
Katılımcılar arasından bir kısmı, Batı’nın otoriter rejimleri desteklemesine neden olan petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olmasaydı Azerbaycan’ın çok daha iyi durumda olacağını belirtti. Benzer şekilde, Doğu’da istikrarın sürdürülmesine destek verildiğinden ancak şu an ne istikrarın ne de demokrasinin mevcut olduğundan söz edildi. Öte yandan, popüler bir politika olarak ulusal bağımsızlığın siyasi özgürlükleri yok saydığına işaret edildi. Birkaç kişi öncelikli olarak devletin sınırlandırılmasının gündem haline getirilmesi gerektiğini ve yozlaşmanın güven duygusunu ve beşeri sermayeyi öldürdüğünü hatırlattı.
“Anayasal Meseleler ve Geçiş Sürecindeki Toplumlar” konulu ikinci oturumda sivil siyasete geçiş ve hukuk devletinin tesisi ele alındı. Star gazetesi Açık Görüş editörü Halime Kökçe, Milli İstiklal Partisi Genel Sekreteri Arzuhan Alizade, İsveç Dışişleri Bakanlığı Baş Danışmanı Büyükelçi Olof Ehrenkrona ve Liberal Düşünce Topluluğu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tanel Demirel giriş konuşmalarını yaptılar. Konuşmacılar anayasa yapım sürecinin anayasanın içeriği kadar mühim olduğunun ve Türk hükümetinin anayasaya ilişkin bir halkla ilişkiler stratejisi belirlemediğinin altını çizdi. Katılımcılardan bazıları Azerbeycan’da başkanın anayasal pozisyonunun hukuk devletinin inşasının önünde engel oluşturduğunu kaydetti. Bazı katılımcılar, Montesquieu, Madison, Dicey ve Tocqueville’e kadar uzanan seçme özgürlüğünü ve hukukun hâkimiyetini sağlayan kendiliğinden doğan düzeni garanti altına almak için kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve anayasal demokrasinin tesis edilmesi gerektiğini hatırlattılar. Ardından, katılımcılar geçiş sürecindeki bazı önemli etkenleri tartıştı. Bu noktalar şöyle sıralanabilir: Liderlik faktörü, geçiş sürecinin tamamlanması, uzun dönemli düşünme, anayasal süreçte şeffaflığın ve yargıçların anayasanın yorumlanmasındaki yaklaşımlarının önemi.
Üçüncü oturumda katılımcılar “Tarihle ve Sorunlarla Yüzleşmek: Her Yönüyle Milliyetçilik” başlığına odaklandı. İsveç Parlamentosu Eski Milletvekili ve Estonya Kongresi Eski Üyesi Peeter Luksep; Hukukçu, Radikal ve Todays Zaman gazeteleri köşe yazarı Orhan Kemal Cengiz, Göran Lennmarker ve Azad Fikirler Cemiyeti’nden Parviz Bagirov bu oturumun giriş konuşmacılarıydı.
Katılımcılar devletlerin meşruluğuna ve tarihsel deneyimlere göre farklı ülkelerdeki muhtelif milliyetçilik algılarını konuştular. Bazı katılımcılar yabancı düşmanlığının fanatiklikle, ırkçılıkla ve hatta milliyetçilikle yakın olduğunu belirtti. Bu nedenle, özgürlük ve demokrasi arayışıyla tutarlı olması için kendimizdeki negatif ayrımcılıkla yüzleşmenin önemli olduğu ifade edildi. Millet anlayışının ortak yanlış tarih algısıyla inşa edildiği ileri sürüldü. Ayrıca, problemlerin ortaya çıkmasında ve çözümünde eğitimin ne kadar önemli olduğu konuşuldu. Ailesinde etnik şiddeti tecrübe eden kişinin diğer uluslara karşı tarafsız olmasının oldukça güç olabildiği ifade edildi.
Toplantının kapanış konuşmasını Araştırma ve Geliştirmeden sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu yaptı. Süleyman Soylu küreselleşen dünyadaki değişimlerden ve bu değişimlerin bir empati medeniyetini teşvik ettiğini kaydetti. Bu çerçevenin temel unsurlarının demokrasi, rekabet, güvenlik, adalet, şeffaflık, eşit yurttaşlık, inovasyon ve etki alanının genişlemesi olduğunu ileri sürdü. Ayrıca, Soylu, ileriye bakmak için ötekileştirme kaygısı olmadan, geçmişin tahribatının teminatının zorunluluk olduğunu söyledi. Demokrasinin bir süreç olarak kabul edilmesinin sonucunda eğitimde başarının artması, yüksek kaliteye sahip üniversitelerin ortaya çıkması, yeni entelektüel sermayenin oluşumu, refah ve barış ortamı ile hukukun egemenliğine güvenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
* Bu toplantı Chatham House kuralına uyarak yürütüldü.
Türkiye ve Azerbaycan: Bölgede Güçlü Açık Toplumun Tesisi
Müzakere Toplantısı*
13 Aralık 2012,
The Marmara Taksim Hotel, İstanbul
Program
09.30 - 10.00 Kayıt
10.00 - 10.15 Açış
Yusif Baghirzade, Milli İstiklal Partisi Yönetim Kurulu Başkanı
Göran Lennmarker, Jarl Hjalmarson Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Bican Sahin, Liberal Düşünce Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı
10.15- 10.30 Özel Konuşma:
Prof. Dr. Atilla Yayla, İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Böl. Öğr. Üyesi, LDT Kurucu Üyesi
10.30 - 12.00 1. Oturum:
Liberal Demokrasiye Geçiş: Otoriteryenizme karşı mücadele ve açık toplumu tesis
Yusif Baghirzade, Milli İstiklal Partisi Yönetim Kurulu Başkanı
Cecilia Stegö- Chilò, Bağımsız Siyasî Danışman
Gerald Knaus, Avrupa İstikrar İnisiyatifi (ESI) Başkanı
Dr. Murat Yılmaz, Siyasî Danışman, Stratejik Düşünce Enstitüsü Demokratikleşme Programı Koordinatörü
12.00 - 13.30 Öğle Yemeği
13.30 - 15.00 2. Oturum:
Anayasal Meseleler ve Geçiş Sürecindeki Toplumlar:
Genel iradeden kuvvetler ayrımına, askerî vesayetten sivil yönetime; tek partiden çok partili sisteme; bağımsız ve tarafsız yargı sistemine geçiş
Halime Kökçe, Star Gazetesi Köşe yazarı ve Açık Görüş Eki Editörü
Arzuhan Alizade, MİP Genel Sekreteri
Olof Ehrenkrona, Büyükelçi, İsveç Dışişleri Bakanı Kıdemli Danışmanı
Prof. Dr. Tanel Demirel, Çankaya Üniversitesi, Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi
15.00 - 15.30 Kahve Arası
Tarihle ve Sorunlarla Yüzleşmek: Her Yönüyle Milliyetçilik
Peeter Luksep, İsveç Parlamentosu Eski Milletvekili, Estonya Kongresi Eski Üyesi
Orhan Kemal Cengiz, Hukukçu, Radikal ve Todays Zaman gazeteleri köşe yazarı
Göran Lennmarker, Jarl Hjalmarson Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Parviz Bagirov, Azad Fikirler Cemiyeti, Azerbeycan
17.00 – 17.30 Kapanış
Konuşmacı: Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
* Toplantı dili İngilizce ve Türkçedir, her iki dile simultane tercüme hizmeti temin edilecektir.