Giriş
Piyasa ekonomisine yönelik eleştirilerin övgülerden çok daha fazla olduğu açık bir gerçektir. Bazıları bunun böyle olmadığını, tam tersine, piyasa ekonomisine mütemadiyen övgüler yağdırıldığını ve hatta piyasanın bir nevî fetiş hâline getirildiğini iddia edebilir ve nitekim etmektedir de (1). Ne var ki, entellektüel muhitlere yapılacak biriki ziyaret, ilgili kitapların/yazıların hızla gözden geçirilmesi ve hatta büyük şehirlerin işlek kitapçılarının raflarında yapılacak yarım saatlik bir gezinti her meşrepten sağcı ve solcu kollektivistlerin piyasa ekonomisine yönelik temelsiz eleştirilerinin ve hiddetli, amansız ve insafsız saldırılarının ne denli yaygın ve yoğun olduğunu görmeye yetecektir. Bu saldırıların önemli bir bölümü önyargılardan, ideolojik düşmanlıktan, günah keçisi bulmanın psikolojik rahatlatıcılığından kaynaklanmaktadır. Eleştiriler arasında ise ciddiye alınmaya değecek derecede bilgiye ve usulüne uygun tahlile dayananlar, böylece piyasa ekonomisi taraftarlarını tamamen veya kısmen görüş değiştirmeye veya çeşitli görüşlerini gözden geçirmeye zorlayanlar yok denecek kadar azdır.